SİBERNETİK Otomatik makinaların, Özellikle elektronik aygıtların çalışmalarını sağlayan düzenlerin dayandığı bir bilim dalıdır. Bu terim grek- çe «yönetme» demek olan «kübernan»dan gelir. Unlü Grek bilgini Platon (M.O. IV. yüzyıl) bu sözcüğü gemilere denizlerde yön verilmesinden, bir arabanın sürülmesinden toplum hayatında insanların yönetilmesine kadar varan geniş bir anlamda kullanmıştı. İngiliz fizikçisi James Watt da (XVIII. yüzyıl.) geliştirdiği buhar makinesine «governor» (yönetici) adını vermişti. Çünkü bu makine, kendisine verilen gücü, birbiriyle düzenli, uyumlu çarklar, pistonlar, dişliler yolu ile, belirli bir işe doğru yöneltiyordu.

Bugün de sibernetiğin en geniş ölçüde uy-gulandığı «elektronik beyin» (bilgisayar), elektrikli hesap makinası, sanayideki otomatik makinalar gibi araçlarda varılmak istenilen sonucu elde edecek birtakım düzenler kurulmuş, belirli bir düğmeye basınca, çeşitli işlemlerin kendi kendine yapılması sağlanmıştır. Bu düzenin esası elektronik dalgalarına dayanır (Bk. Elektronik). Bundan dolayı, elektronik bir makinede, tıpkı insan beynindeki, sinirleri, duyu merkezlerini andıran bir ağ düzeni vardır. Ayrı ayrı akımlara karşılık veren bu kablo ağları, gelen akıma karşı, kendi özelliklerine göre tepki gösterirler. Bu arada, kendilerinden önceki birimlerin herhangibir bozukluktan dolayı yapabilecekleri yanlışlan da düzeltirler; ,çünkü yanlış etki aldıkları vakit onu düzeltecek bir tepki gösterecek biçimde düzenlenmişlerdir.

Sibernetiğin gelişmesi sanayide gittikçe daha geniş ölçüde «kendi kendine» (otomatik) çalışan makinelerin yapılmasını sağlamıştır. Elektronik hesap makineleri, bilgisayarlar ise günümüzde çok geniş bir uygulama alanı bulmuş, böylece, çeşitli işlerde hesap işlemleri, tam anlamıyla, «yıldırım (elektrik) hızı» kazanmıştır. Bu makinelerin nekadar hızlı çalıştığım şu değerlerle belirtebiliriz:

Orta çabukluktaki bir makine 

1 ) dakikada 600-1200 delikli kart okuyabilir; 

2) delikli şerit üzerinden sanayide 200 – 2000 harf okuyabilir; 

3) magnetik şeritten saniyede 20.000-300.000 harf okuyabilir; 

4) daktilosunda dakikada 900-1200 satır yazabilir.

Başka bir deyişle «Hayat Ansiklopedisi» nin bir cildindeki „bütün yazıları okuması, yazması gerekseydi durum şöyle olurdu: Delikli kartlardan 40 dakikada, magnetik şeritten 25 saniyede okur, daktilosunda 1 dakikada yazardı.

Magnetik şeritteki bilgiler okadar sıktır ki cildin hepsini 120 metrelik bir şeridin üzerine koyabiliriz. Elektronik hesap makinesinin bu hızı mu-hakkak ki insanı şaşırtacak bir şeydir. Bundan dolayı, insan beyninin yerine bir gün olup elektronik beynin geçebileceğini ileri sürenler olmuştur. Gerçekte ise, makinenin çalışması görünürde nekadar esrarengiz olursa olsun, gene de şüphesiz ki beynin yerini tutamaz. Elektronik hesap makinelerinin mantıklı işleme sistemi beyinde de bulunmaktadır. Yalnız, bunun yanında kimi zaman «sağduyu», kimi zaman «yaratıcı düşünce» dediğimiz bir oluşumla, beyin mantık dizisinin dışına çıkabilir, bazı sonuçlara beklenmedik kestirme yollardan varabilir.