Hikaye Nedir? Hikaye bir olayın kurgulanarak anlatılmasıdır. Hem daha kısa olması; hem de kurgulanması nispeten daha kolay olması nedeniyle kimi zaman romandan daha kolay olarak kabul edilmektedir fakat iyi bir hikaye yazmak, sanıldığı kadar kolay değildir. Hikayeler, çok fazla olay örgüsü ve karakter içermezler. Roman kadar uzun soluklu da olmadıklarından, okuyucuyu anında kendine çekebilme özelliğine sahip olmalıdır. Romanda bunu sağlamak için yeterince zamanı olan yazar, hikaye yazarken böyle bir avantaja sahip değildir. Kimi yazarlar yazmaya küçük hikayeler yazmakla başlar fakat hikayeyi, romana geçişte bir aşama olarak değerlendirmek çok doğru değildir. Hikayeler, alıştırma denemeleri olmaktan öte, edebiyatta önemli bir yere sahiptirler. Günümüzde biraz ihmal edilen bir dal haline gelmiştir. Hikayeler ikiye ayrılır: 1-Kısa hikayeler (Öyküler) 2-Uzun hikayeler Kısa hikayeler (öyküler): Öykülerin olay kahramanları sınırlıdır. Genellikle birkaç kişiyi geçmez. Olay örgüsü de çok kısadır. Bu yüzden de çarpıcı olmak zorundadır. Tek bir konu üzerinde durulur. Hikayeler: Öykülerden biraz farklı olarak birkaç bölüm halinde yazılabilirler. Hikayenin kahramanları öykülere nazaran daha fazla olabilir. Birkaç olay iç içe geçebilir. Ancak yine de romanlar kadar karmaşık değildir. Hikaye yazarken dikkat edilmesi gerekenler: Hikayeler, kısa olmak zorunda olduğu için konuyu anlatış tarzı çok önemlidir. Hikayenin anlatıcısı, birinci tekil kişi yada üçüncü tekil kişi olabilir. Her iki yönteminde bazı avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Birinci tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler duyguların okuyucuya yansıtılması açısından avantajlıysa da; olayları tek kişinin bakış açısından anlatacağından kimi zaman elverişsiz olacaktır. Bununla birlikte üçüncü tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler de olayın bütününün okuyucuya yansıtılması; okuyanı hikayede anlatılmakta olan olayın içinde çekmesi açısından daha avantajlıdır. Üçüncü tekil kişi olayı gördüğü gibi anlatır. En uygun olanı hikayedeki olayların mı; yoksa duyguların mı ön planda olduğuna göre bir seçim yapılması olacaktır. Hikaye yazarken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, hikayede geçen olayların okuyucunun gözünde canlandırılabilmesidir. Okuyucu hikayeyi okurken, kendini film seyreder gibi hissedebilmelidir. Bu özellikle görselliğin ön plana çıktığı günümüzde daha da büyük öneme sahiptir. Olayı gözünde canlandırabilen okur, hikayeyi okumaktan zevk alır ve sıkılmaz. Hikayenin dili de oldukça önemlidir. Okuyucuyu sıkmamak için uzun cümlelerden kaçınılmalı, olayları anlatırken birkaç kelimeyle okuyucunun olayı kafasında canlandırabilmesi sağlanmalı; uzun tasvirler yerine aynı etki, vurucu birkaç kelime ile sağlanmalıdır. Sıfat yerine kullanılacak imgeler bunu kolaylaştıracaktır. Hikaye kahramanlarını konuştururken, çok fazla ‘öyle dedi’, ‘böyle dedi’ demekten kaçınmak gerekir. Bu akıcılığı bozacaktır. Bunun yerine konuşmaların, tırnak işaretleri yardımıyla ayrılması konuşmaları daha akıcı hale getirecektir. Özetle, yazar olayı anlatmaktansa; göstermeyi tercih etmelidir!
|