Paylaşılan sevinç iki kat olur, paylaşılan bir acı da yarıya iner. Bir mum yakın ve bilginizi paylaşarak toplumun kalkınması için rehber olun.

Anasayfa » Makale » Sağlık ve Tıp

Niçin hapşırırız?
Kategori: Sağlık ve Tıp | Okunma: 1067
Değerlendirme: 0.0/0
Buradaki sinirlerin uyarılmasının nedenleri değişiktir. En çok alerjik etkilenmedir ama toz, duman, parfümler hatta aniden ışığa bakma gibi başka birçok nedenleri daha vardır. Hapşırmadan önce sanki bir yerimiz ısırılmış gibi sinir uçlarının ikaz göndermesi sonucu, burnumuzdan önce bir salgı gelir. Biz bunun pek farkına varamayız. 

Bu salgının ardından beyine giden ikaz neticesinde baş ve boynumuzdaki kaslar uyarılarak ani nefes boşanması olayı yaşanır. Ses tellerinin olduğu bölüm önce kapanır ve buradaki havanın basıncı iyice yükselir. Sonra aniden açılarak hava yüksek bir sesle dışarı verilir. Tabii beraberinde burnumuzdaki toz gibi yabancı maddeler ve soğuk algınlığı yaratan mikroplar da. Ancak tıp bilimi hapşırma ile yayılan mikropların, elle yayılanlardan çok daha az olduğunu saptamış bulunmaktadır. 

Uyku sırasında özellikle rüya safhasında sinir sisteminin bazı elemanları kapalı olduğundan normal şartlarda hapşırma olmaz. Uyarı çok kuvvetli ise olabilir ama anında uyanılır. Ancak bu beyin tarafından tehlike olarak algılanmaz. Uyurken ayağını gıdıkladığımız kişinin ayağını çekip, arkasını dönüp, uyumağa devam etmesi gibi.
Hapşırma refleksinin detayları tam bilinmese de kesin olarak bilinen bir şey var. Hapşırırken gözlerinizi açık tutamazsınız. Bunu bilim insanları vücudumuzda bir acı veya ağrı duyduğumuzda gözlerimizi kapatmamıza bağlıyor. Kibarlık olsun diye hapşırığı tutmaya çalışmak ise kesinlikle tavsiye edilmiyor. 

Güneş ışığı ile karşılaşınca hapşırmanın genetik olduğu ileri sürülüyor. Dünya nüfusunun en az yüzde 18′i bu hassasiyete sahip. Hapşırma sayısının da genlerle nakledildiğini ileri süren bilim insanları var. Bazı ailelerde üç kere hapşırılırken, bazılarında sekizincide duruyormuş. 

İnsanlara hapşırdıktan sonra "çok yaşa” deme adetinin kökeni Hıristiyanların "God bless you” yani "Tanrı seni takdis etsin” veya "Tanrının hayır duası üzerinde olsun” cümlesine dayanmaktadır. Altıncı yüzyılda hapşıranlara vücutlarındaki şeytanı attıkları için tebrik anlamında söylenen bu söz büyük veba salgını başlayınca Papa tarafından söylenmesi zorunlu kılındı ve kanunlaştırıldı.

İlginizi çekecebilecek diğer yazılar

BattaniBattani
Kategori: Kimdir
942 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)
AdaletAdalet
Kategori: Çalışma Hayatı
759 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)
Televizyonun İcadıTelevizyonun İcadı
Kategori: Tarih
1134 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)
Ülkelerin internet adres uzantıları listesiÜlkelerin internet adres uz...
Kategori: İnternet
987 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)
Alexander Graham BellAlexander Graham Bell
Kategori: Kimdir
970 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)
Duygu ve Düşünce arasındaki etkileşimDuygu ve Düşünce arasındaki...
Kategori: Genel Kültür
781 kişi tarafından incelendi
Yorumlar (0)

(0) Yorum yapıldı.

ComForm">
avatar